Her geçen gün açlığın insan vücuduna olan faydalarıyla ilgili yeni bilgiler ediniyoruz. Ramazan doğru beslenme yapıldığı takdirde bu anlamda maddi ve manevi arınma için iyi bir fırsat olabilir.
Fakat ramazanın ruhuna da ters bir şekilde kurulan mükellef iftar sofralarının ve ardından sahura kadar yemelerin içmelerin, vücudumuza faydadan çok zararı olacağı aşikâr.

Bilindiği üzere akşam saatlerinden itibaren sindirim enzimleri azaldığı için iftarda çok karışık olmayan ve ölçülü bir öğün yapmak gerekiyor. Çorbayla başlamak uzun süre aç kalmış mide için uygun bir seçenek. Çiğ sebzelerden ziyade sindirimi daha kolay sotelenmiş ya da fermente sebzelerin tüketilmesi, zeytin yağlı sebze yemekleri, et yemekleri ya da kurubaklagiller uygun seçimler. İftarda gerek sindiriminin zorluğuna gerekse kan şekeri dengesizliğine yol açmaması için tahıl grubunu tüketmemek gerekiyor. Yavaş yemeye ve yeterince çiğnemeye dikkat.
Yine de sindirim zorluğu yaşayanlar mide asidi ve pankreas enzimi desteklerinden faydalanabilir.

Gün boyu hem daha az acıkma hem de daha az susama ve ramazanı daha zinde geçirmek için sahurda karbonhidrat tüketmemek gerekiyor. Karbonhidratlar sindirilirken en çok su tüketen besin grubu olduğundan fazlaca susatıp, insulin salgılatarak kan şekerini düşürdüğü için daha çok acıktırıyor. O sebeple sahurda bal, reçel, pekmez, meyve ve ekmek gibi karbonhidrat ağırlıklı besinler yerine sağlıklı yağ ve protein ağırlıklı beslenme yapmak gerekiyor. Yumurta, zeytin, otoimmunitesi olmayanlar için peynir, yeşillik, avokado, sotelenmiş sebzeler, kuruyemişler, tercih edenler için zeytinyağlı yemekler sahur için uygun seçenekler…

Sahur iftar arası kilo başına 30 ml su tüketimini ihmal etmemek önemli.
Herkese bol huzurlu, bol sağlıklı bir Ramazan ayı dilerim...❣

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Filiz Gültekin Tırtır / @dr.filizgul